Şavşat Duvar Gazetesi Ekonomi
Ekonomi Ailesinden Çekirdek Aileye
Bizim çocukluk zamanımız ile şimdiki Şavşat aile yapısını gözümün önünden geçiriyorum.. Büyük değişiklik olduğunu görüyorum.
Bizim çocukluk zamanımızda her ev bir ekonomik aile tipindeydi. Sağ ise dede ve nine evlenmiş veya evlenmemiş erkek kardeşler ve evlenmemiş kız kardeşlerin ve çocukların tamamı ekonomi ailesinin bütününü oluştururlardı. Büyük bölümü öğretmen olan okumuş nufus da yazın köye gelir.
Bu belkide bir gereklilikti. Çünkü ağırlıklı olarak hayvancılığın yapıldığı, yaylacılığın olduğu ilçemizde yayla işleri ve köy işlerini aynı zamanda yapacak belli bir nufus büyüklüğüne ihtiyaç vardır.
Bu nedenle ekonomik aile nufusları on kişiden aşağı olmaz yukarısının en fazla 25 nufusa kadar çok az ailede bu sayıyı aşan bir rakama ulaşabilirdi.
Bu ailelerde işbölümü yazılmamış kanun gibidir. Sağ ise dede ve nine ile birlikte evlenmemiş kız kardeş ve evli küçük kardeş ve çocukların oniki yaş altı Mayıs ile Ekim arası kışlalar ve yaylalara çıkarlar. Koyun ,keçi kuzu,oğlak,inek,dana, ve diğerleri paylaşılarak bakılır. Nine sağ ise baş şaşorti odur. Artık sonbaharda köye dönüşte peynirlerin iz bırakmadan gitmelerinin becerisi ona bağlıdır. Eğer nine sağ değil ise evlenme çağındaki evlenmemiş kız baş şaşortidir. Kızlar evlenmiş ise küçük kardeşin karısı büyük ölçüde şaşortidir. Düz yaylalarda hayvanları sürü şeklinde otlatan nahırcı ve çobanlar sayesinde nufusun eli iş tutan bir kısmı yine köye yollanır. Köydeki ağır yaz işlerine yardımcı olmaları için. Yayladakilerin havalar güzel ise durumları iyidir. Bozuk birde sisli havalarda yaylada olmak ve de kaybolmak hiç istemem. Birde geceleyin altın arama işleri var ki gülme krizlerine sokar dinleyicileri.. Ben hiç yaylada altın bulanı görmedim.
Köyde yazın çok uzun geçer belki de geçmek bilmez. Kavurucu güneşin altında çapadır,tırpandır ottur merektir.harmandır derken günler geçmek bilmez.
Ekinden sonra çayırların taşının toplanması gübrelenmesi tapan edilmesi işlerinden sonra çapalar gelir. Aile büyüklüğüne ve araziye göre yaklaşık on dönüm belki daha fazlası mısır, fasulye ve patates ekilidir ve üç defa çapa ister önce fidanların etrafındaki otların alındığı birinci sonra toprağın havalandırıldığı ikinci ve en sonra fidanların toprakla beslendiği üçüncü çapa yapılır. Haziran ayıda bitmektedir. Kışlalardan yaylalara çıkmak başlamıştır. Yayla çıktıktan sonra köylerin rakımına göre biçin başlayana kadar bir hafta on beş gün pancarcı eğlenceleri başlar. Köyde çapalarda yorulanlar biçime dinç girmek isteyenler en güzel kıyafetleri ile yaylaların yolunu tutar.. Oyunlar eğlenceler gezmeler ile biçin için enerji toplanır.
Çekirgelerin sesinin arttığı çayırlarda tırpan , örs çekiç sesleri yoğun bir çalışmanın başlangıcıdır. İlk gün tırpan çekmek herhalde çekilmez bir şeydir, sonraki günler makine gibi çalışmaya başlıyor vucut.
Biçim zamanı köyde eli iş tutan herkese ihtiyaç vardır. Çünkü bütün işler el emeği ile yürütülür. Su servisi yapan sabah, öğle yemeği götüren biçen yığan tırmık eden insana çok ihtiyaç vardır. Ekonomik aile sayesinde bu işler yoluna girer..Ot işi bitince tarlaların biçimi ve harman zamanı gelir. Şimdi düşünüyorum da tatlı bir işkence gibi geliyor. Geceden kalkılıp işe başlanır. Harman zamanı hava açık ise biraz rahatız gemlerin üzerinde ve at sırtında eğlenceli bir iştir saman tozu ve sinek kovan öküzün kuyruğu olmasa..Yağmur geliyorsa tam işkence başladı demektir. Gemlerin sıkıştırdığı sapları karapana doldurmak gerekir çok kısa zamanda yağmur başlamadan bitmesi gerekir bu işin. Eli iş tutan herkes hucum eder harmana Tam bir curcunadır bu anlar.. Yağmurun yağıp yağmayacağı ‘Bulut gider Ahiska’ya sen gir paskaya, bulut gider Muş’a sen giriş işe atasözünden çözülür. Bu söz şimdiki meteoroloji gibidir..
Yağmurlu havalar mola zamanıdır köylerde, yaylaların tersine.. Saplar saman olunca tığ makinesinin işi başlar. Birde elekten bol buğday ve arpa gelirse yorgunluk unutulur 60 kiloluk kıl çuvallar sırtlanıldığı gibi ambarın yolu tutulur.. Hasat az ise yorgunluğa yorgunluk katılır.
Sonra mısırlar fasulyeler patatesler toplanır..Karapana daraba dizilince yaz işi bitmiş sayılır.
Arazisi yeterli olmayanları yazın başka bir serüven bekler Ardahan’a çayır biçmeye gitmek, meyve sebze götürüp trampa yapmak. Ardahan, gidenlerde bambaşka anılar içerir
Kalabalıklaşan nufusu Şavşat besleyemez oldu..Köyler boşaldı.
Günümüzde teknoloji köylerimize girdi artık ekin ve harman işi kalmadı. Yaylacılıkta büyük ölçüde bitti. Ekonomik aileler yerlerini çekirdek ailelere terk etmeye başladı. Traktör her işi yapar oldu ne öküze ne kağnı arabasına ne tapan ne kütan nede morbede ihtiyaç kalmadı İhtiyaç olmayan bizlere de gurbet göründü valizini alan okulunu bitiren Şavşat’ı terk etmeye başladı . Şavşat artık onları doyuramıyordu..
Şimdi ise çekirdek aile de kalmadı
Evlerin bir bölümü boş bir bölümü sadece yazın kullanılıyor. Bir bölümünde dede ve nine kalmış çok az evde genç nufus var. Şavşat terk ediliyor.
Ekonomisi olmadığından bizlerce terk edilen Şavşat, turistlere mi kalacak...
Bu İçerik 611 Kez Görüntülendi