Şavşat Duvar Gazetesi Şavşat Gündemi
Niçin HES’lere hayır diyoruz?
Öncelikle HES nedir? HES Hidro Elektirik Santral,suyun gücünden yararlanarak elektirik üretmek. HES gölet değil, mini baraj değil, büyük bir su değirmenidir. Su değirmeninin çarkını döndüren güç, yüksekten borudan akıtılan sudur. Değirmenin oluğundaki su azaldığında çark duruyor. Hemen değirmenci oluktaki suyun azalmasının nedenlerini arştırıyor ve kaçak suları toplamaya, oluktaki suyu çoğaltmaya çalışıyor. Hepimiz çok iyi biliyoruz , kaçak su nasıl oluşur. Ya suyun bendinde yarılma olur, ya da bostan, bahçe, tarla sulamak için değirmencinin suyu çalınır. HES bu sistemin büyütülmüş profilidir. Basit anlatımıyla HES’i bu şekilde tanımlayıp; şimdi işİn özünü bilimsel ve teknik yönüyle anlamaya çalışalım.
Çoruh vadisinde ana barajlar projelendirilirken barajları koruma amaçlı, vadilerde irili ufaklı mini barajlar, bentler,göletler yapılacağı erezyonu önleyici tedbirlerin alınacağı da projenin içindeydi. Bu amaçla vadi boyunca birçok yamaçlarda, çıplak arazilerde ağaçlandırma çalışmaları yapıldı. Artvin halkı yapılacak göletlerden, bentlerden, ve de mini barajlardan yararlanılacağını düşünmekteydi. Buralarda organik tarım yapmak, balık üretmek, turizm tesisleri oluşturmak gibi çok amaçlı yararlar sağlanacağı umulurken , ne odluda biribirden HES’ler ortaya çıktı?
Yapılacak HES’ler büyük santral projesinde değil, 25 megavatın altında mini santralar şeklindedir. Bu nedenle sayıları çoktur. Giresun’dan Artvin’e kadar 750 HES’in projelendirilmiş olduğu söylenilmektedir. Artvin’de resmi makamların açıkladığı 121 tane ama 178 tane olacağıda söylenilmekte. Her kilometre başına bir HES yapılacağı anlamı çıkıyor. Neden, niçin diye araştırıldığında, hukuk adamlarının söyledikleri kanunlara karşı hile yapıldığıdır. Hukuk adamı değilim ama mantıken düşünüldüğünde işin içinde bir iş olduğunu görmemek mümkün değil. 25 megavatın altında yapılan santralların aynen su değirmeni kurmak gibi her türlü denetimden uzak,satış ihalesi kolay,yasal ve bürokratik engelleri olmayan bir statüde olduğu; bu nedenle bir çeşit mevzuata karşı hile olduğunu söylüyoruz.Üstelikte 750 santraldan üretilecek elektiriğin teknik adamların söylediğine göre Ardeşen gibi normal bir ilçenin ihtiyacına yetecek kadar olduğu.
İşte tam da burada işin esas mantığını, siyasi ve bilimsel boyutunu açıklamak gerek ki HES’lere karşı olmanın hayati bir mesele olduğu ortaya çıksın.
Kurulacak HES’ler her biri bir başka şirkete, insana, para babasına 49 yıllığına kiralanmakta. Yani HES’in kurulduğu derenin, vadinin kullanım haklarının, santrali yapan şirkete verildiğini yukarıda değirmenci örneğini de düşündüğümüzde ne türlü ucubenin içine itildiğimizi anlamak, görmek gerekir. Hele santralin yapılış tekniği görüldüğünde yapılan örnekler incelendiğinde anlaşılacaktır ki HES’in yapıldığı vadide ne kurda ne kuşa her türlü canlıya hayat hakkı tanınmamakta ve de göz göre göre yaşamın yok oluşuna tanık olacağız demektir.
Ne uğruna bir avuç para babasının kar hırsına. Bu kadar basit mi? Elbette ki hayır. Demek ki, HES’lerdeki amaç elektrik üretmek değil. Amaç suyun kullanım hakkını elde etmek.
Kullanım hakkının alınmasının yolu, hidroelektrik santral yapıyorum diye başvuruda bulunmak. Diğer şartlarda kullanım hakkı almak imkansız. Demek ki, HES’lerdeki amaç elektrik üretmek değil suyun kullanım hakkını elde etmek. Küresel ısınma şartlarında dünyanın çölleşme pozisyonu ortaya çıktığındaki gelecek on yıllarda mutlaka gündeme gelecek. Su en önemli kaynak ve de meta haline gelecek. Bugün petrol en önemli ürün olarak görülmekte ama gelecek on yıllarda su ve su kaynakları petrolü geride bırakacağı düşünülmekte. Bu çerçevede bugün küresel sermaye gelecek on yılların en önemli ticari kaynaklarından biri de sudur. Dikkat edilirse yalnız ülkemizde değil. Dünyadaki su kaynakları küresel sermayenin iştahını kabartmaktadır. Günümüzde nedense HES’ler (Hidroelektirik santraller) kolay para kazanmanın aracı olarak gündeme geldiği ülkemizde suyun kaynağından alıp denize dökülene kadar kontrol altına alacak şekilde programlamalar yapılmakta projeler geliştirmektedirler.
Şavşat vadisi için 57 tane HES kurulması planlanmakta. Şavşat-Artvin arası 64 km’dir. Su kavuşumu dediğimiz Şavşat suyunun Çoruh’la birleştiği yer yani Şavşat suyu 50 km’liktir. Bu da demektir ki her km’de bir HES yapılacak. Bunun anlamı köylerimizdeki çeşmelere, yalaklara kadar HES projesi içinde yer alacaktır. Yalnızca dereler olarak değil, içme sularımızın da kulanım hakkının HES’i yapan şirketlere verileceğinin bir işaretidir. O zaman her köylü kullandığı suyu HES’i yapan şirketten satın almak zorunda kalacak demektir. Yani şehirlerdeki gibi köylerde de su sayaçları olacak.
Değirmen örneğinde olduğu gibi vatandaş ya suyu satın alacak ya çalacak ya da yaşadığı yeri terk edecek.
Yaşam hakkımıza müdahale edildiği için HES’lere hayır diyoruz!
Memleketi terk etmemek için HES’lere hayır diyoruz!
Çocuklarımıza yaşanabilir bir yer bırakmak için, HES’lere hayır diyoruz!
HAFİT YILMAZ
16 MART 2010
Bu İçerik 16866 Kez Görüntülendi