Şavşat Duvar Gazetesi Yaşam

Diyanet Ne Yapmaya Çalışıyor?

Ali Yüksel

17-Haziran-2006 tarihli hürriyet gazetesinde” İşte ayıklanacak bazı hadisler” başlığı altında ‘Okan KONURALP”in hazırladığı haber yorumu okuduğumda aklıma ilk gelen şey ‘islam kendini reformemi ediyor, çağamı uydurmak istiyor” sorusuydu.

Diyanetin kadını aşağılayan ayetlerini kendi yayınladığı yayın ve kitaplardan çıkaracağını söylemesi elbette böylesi soruları kendime sormama neden oldu. Aşağıda haber yorumu olduğu gibi size aktarı yorum.

’İşte ayıklanacak bazı hadisler

Okan KONURALP / ANKARA

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun Hazreti Muhammed’e atfedilen ancak doğruluğu olmadığı için temizleneceğini söylediği, özellikle de kadına yönelik şiddeti meşru gösteren hadislerin bir bölümü belli oldu.

Diyanet’in kadını aşağılayan hadislerin temizlenmesi çalışmasına kadın ilahiyatçılardan da büyük destek geldi. Kadınlara yönelik şiddeti, ayrımcılığı, küçümsemeyi onaylayan hadisler olarak gösterilen ve ayıklanması istenen sözlerin bazıları şöyle:

İsrailoğulları olmasaydı et kokmazdı; Havva olmasaydı kadınlar erkeklere ihanet etmezdi.

Kadınlar kaburga kemiğinden yaratılmıştır, onları düzeltmeye uğraşmayın. Onlardan eğrilikleriyle yararlanın.

Eğer kadın, eşi istekli olduğu halde ona cevap vermezse, cehennemdeki yerini hazırlasın.

Kocanın vücudu irin ile kaplı dahi olsa ve karısı onu yalayarak temizlese yine de kocasının hakkını ödemiş olmaz.

Ey kadınlar! Eğer kocalarınızın size olan haklarını bilseydiniz, ayaklarının tozunu yüzlerinizle silerdiniz.

Kadınların dinleri ve akılları eksiktir.

Kadınlar arasında iyi kadın, yüz tane karga arasında alaca bir karga gibidir.

Cehennem halkının çoğunun kadınlardan olduğunu gördüm.

Bir kadın, kocası kendisinden razı olduğu halde ölürse cennete girer.

Kadınların hayırlısı, erkeklerin yaramazlıklarına, kötü huylarına sabredendir, bu sabır onların cennete girmesine sebeptir.

Uğursuzluk üç şeyde vardır: Kadında, evde ve atta.

Dövme yapan ve yaptırana, yüzdeki tüyleri aldıran ve estetik için dişlerini seyrelttiren kadınlara Allah lanet etsin.

En büyük tepki Hz. Ayşe’dendi

Prof. Dr. Beyza Bilgin (Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski Dekanı): Kadına yönelik şiddetin meşrulaştırılmasında gelenek, eğitim, kültürün yanısıra din de ister istemez rol alıyor. Özellikle Hz. Muhammed’e atfedilen uydurma hadisler, kadına yönelik şiddetin ve ayrımcılığın sürdürülmesinde gerekçe olarak gösteriliyor. Bu noktada, Diyanet’in bir referans kitap hazırlığı içinde olması, uydurma hadislerden kurtulunması adına çok önemli. Hz. Muhammed’e atfedilen sözlere yönelik en büyük itiraz Hz. Ayşe’den gelmiş. Ebu Hureyye, peygamberin, ‘Namaz kılarken önünüzden eşek, kara köpek ve kadın geçerse namazınız bozulur’ diye konuştuğunu rivayet eder. Hz.Ayşe, bu rivayete büyük tepki gösteriyor ve Hureyye’yi ayıplıyor, peygamberin böyle bir sözünün olmadığını savunuyor. Ancak bu ve buna benzer yüzlerce söz, peygamberin hadisi olarak kabul ediliyor.

Şiddeti savunan peygamber olamaz

Dr. Hidayet Tuksal: Hadislere baktığınız zaman iki tür peygamberle karşılaşıyoruz. Bir tarafta kadınlara karşı son derece nazik ve kibar; diğer tarafta ise şiddet dolu, ayrımcı, aşağılayan bir peygamber. Ben, kadınlara yönelik şiddeti savunan ve onları aşağılayan bir peygamberin olamayacağına inanıyorum. Bu nedenle malum hadislere itibar edilmemesini savunuyorum. Bu hadislerin de uydurma, yanlış olduğu bilimsel metotlarla ispatlandı. Bu noktada Diyanet’in çalışması çok yaralı olacaktır. ‘

Yazı burada bitiyor. Yukarıda kadını aşağılayan hadislerin peygambere ait olmadığı ve ona ait gibi gösterildiği iddia ediliyor. Eşini döven profesör haberlerinin medyada bol bol izlendiği ve 12 eylül 1980 darbesinin ardından bilim insanı niteliğindeki profesörlerin 1402.sayılı yasayla uzaklaştırıldığı ve yerlerine generallerin kafatasçı ve gerici yapılarına uygun yazı tura profesörlerin üniversitelerde dersler vermeye başladığı günler çok eski değil ve halen yaşadığımız bir gerçeklik.

Bunların yanında kadını aşağılayan hadisleri çıkaranlara insan şu soruyu sormadan da edemiyor.

Sahi kadını hafifçe dövün ayetini de kurandan çıkarmayı düşünüyorlar mı acaba?

Bu İçerik 2583 Kez Görüntülendi

Yorumlar

Soner Kaya

bilmediği halde bildiğini sanmak

Soner Kaya - 8 Mayıs 2007
Yazında aşağıdaki gibi bölüm var. “Diyanetin kadını aşağılayan ayetlerini kendi yayınladığı yayın ve kitaplardan çıkaracağını söylemesi elbette böylesi soruları kendime sormama neden oldu.” Diyanetin kadını aşağılayan ayetlerini diye cümle kurmuşsunuz. Ayetle hadis arasında ne fark var bunu biliyor musun?
Ayşenur Şahan

Tasavvur farklı olunca...

Ayşenur Şahan - 7 Mayıs 2007
Yazının yayınlanışında hemen yorum yazmaya vakit bulamadığım için, gecikmeden dolayı üzgünüm. Hadisler’den mevzu olanların ayıklanacağına dair başlıyor yazı.Orada sıralanan bir çok ifade Efendimiz (sav) ait olmadığı halde ona atfedildiği doğrudur.Peygamber Efendimiz’(sav)e ait olmadığı halde onun sözüymüş gibi aktaran kişilerin lanetlendiğini araştırma yapan herkes görecektir.Bu Peygamber Efendimiz(sav)’e yapılan en büyük iftiradır. Söylemediği bir şeyi söyledi diye O’ na atfetmek. Acaba diyorum bu haberleri neden kartel medyası yapar,sahih olan hadislere uygun yaşamışta, mevzu olanlar mı kalmış!Nerede İslam’a bir saldırı oluyorsa, orada bunlar çıkıyor karşımıza.Yok başı açık namaz kılınır mış, yok kadın imam olurmuş. Sen gidip Erkek imamın arkasında namaz kıldın da kadın imam’ mı kaldı!! Adeta cımbızla çekerek gündeme taşıyıp bununla bir yerlere mesajlar gönderiyor. Hiç ilgisi olmayan konuları bile bazen sırf kara çalmak adına yalan haber yapabiliyor.Haberin kaynağından dolayı tedirginlik duysam da asıl beni ilgilendiren bölümü irdelemek istedim. İslam’da reform; şunu öncelikle söyleyeyim İslam, bir kavme, bir bölgeye yada bir devre gelmiş olan din değil. İslam bütün zamanlara ve mekanlara hitap eden bir din. Eğer bir eksiklik varsa, bu İslam’ı düzgün anlayamadığı için yaşayamamaktan kaynaklanıyor.Yani noksanlığı İslam’da değil, onun mensubu olduğunu idda edenlerde aramak gerek.Tasavvuru doğru olanın, algılayışı da doğru olur. Burada ki mevzu hadislerin, işinin ehli olan alimlerce ayıklanıp, insanlığın aydınlanmasında ve gerçekleri daha iyi anlamalarını sağlayacaklarına inanıyorum. Evet hadis uydurulmuş olabilir, amma Ayetler için böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir.Yazının sonunda eklenen [“Bunların yanında kadını aşağılayan hadisleri çıkaranlara insan şu soruyu sormadan da edemiyor. Sahi kadını hafifçe dövün ayetini de kurandan çıkarmayı düşünüyorlar mı acaba?”] Böyle bir şeyi kimsenin düşünmeye bile cür’et edemeyeceğine inanıyorum .Çünkü ALLAH Azze ve Celle buyuruyor “O’nu biz indirdik, koruyacak olanda biziz...” Hiç kimse, bir noktayı dahi çıkaramaz veya değiştiremez Kur-an’ dan.Buna kimsenin gücü yetmez.Olaylara parçalardan bakıp karar vermeyelim, bütünü görmeye çalışalım.Anın hesabını yapmayın, geleceğe, sonsuzluğa uzansın hayalleriniz.Dar çerçeveden bakmaktan vazgeçin!. Her şeyi yoktan var edene hesap sorar gibi bir düşüncemiz olmasın!!! Aslında söylenecek çok şey var ama buna sayfalar yetmez.Biraz daha tefekkür diyorum,akıl edip, düşünelim, ufkumuzu daha enginlere açalım. Şüpheden,şekden uzak duralım .Şüphe kimse bir şey kazandırmadığı gibi çok şey kaybettirdi, kaybedilen en önemli şeyde İMAN oldu!!. Son olarak size teşekkür ediyorum, tekrar araştırıp okuma olanağı sunduğunuz için.Bu yazı olmasaydı ben belki de bu konuları tekrarlama imkanı bulamayacaktım. Saygılar sunuyorum Ayşenur ŞAHAN/26.06.2006

Yaşam Üye Listesi